Hafta Sonu Kaçamağı: Adım Adım Safranbolu

Sizde benim gibi sonbaharda nereye gidelim diye düşünüp, birkaç gün havamız değişsin diyenlerden misiniz? Yoğun tempodan kaçıp kısa sürede keşfedebileceğiniz, sonbaharın en çok yakıştığı kartpostal gibi bir kente götüreceğim sizi…

Safranbolu’ya daha önce küçük yaşlarımda gelmiştim fakat yaşım ilerleyince tekrar gidip bu kez dolu dolu gezmek istedim burayı. İki güne neleri sığdırabilirim diye araştırmaya başladım. Hem İstanbul’a yakındı, hem de şanslıyım ki benim gibi burada öğrenci olan bir arkadaşım vardı. Fırsat bu fırsat dedim düştüm yollara…

Karabük iline bağlı bir Osmanlı kenti olan “Müze Kent Safranbolu” Batı Karadeniz bölgesinde yer alıyor. Safranbolu denince akla ilk Osmanlı mimarisinin hakim olduğu eski ahşap evleri geliyor. Eski evleri ve konakları dışında han, hamam, cami gibi yapılarda ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor. Bu kent dünyanın en iyi korunan 20 kentinden biri olarak UNESCO Miras Listesi’nde yer alıyor..

Safranbolu Evleri

 

Safranbolu’da Gezilecek Yerler

Safranbolu kültürel olarak oldukça fazla zenginliğe sahip bir kent, görülecek çok fazla yer varken ben bu iki güne neleri sığdırabildim gelin birlikte bakalım.

-Hıdırlık Tepesi: Safranbolu evlerini panaromik açıdan görebileceğiniz, çay bahçesinde manzaraya karşı dinlenme molası verebileceğiniz bir tepe burası, izlerken evler maket gibi değil mi düşüncesi geçiyor akıllardan… Giriş ücreti 1 TL.

Hıdırlık Seyir Tepesi

-Cinci Hanı: Giriş için ziyaretçilerden 1 TL alınıyor. Kentin tam göbeğinde Kazdağlı Meydanı’nda bulunan bu han ayrıca bir konaklama alternatifi olarak da değerlendirilebilir. İçeriye giriş yaptığınızda ilk önce sizi hediyelik eşya dükkanları ve çay ocağı karşılıyor. Üst katları otel olarak faaliyet gösteren bu taş yapı 62 odadan meydana geliyor. Mutlaka teras katına çıkarak manzarayı izlemelisiniz.

 -Kaymakamlar Evi: Alt kısmı taş, üst kısımları ahşap olarak inşa edilmiş ve şu anda müze olarak hizmet veriyor. Camları daha dayanıklı olması için ceviz ağacından yapılmış. Öncelerde taş olan kısmı ardiye olarak kullanılmış. Üst katlar ise her odada farklı bir ailenin yaşayacağı şekilde tüm gereçler sağlanarak düzenlenmiş. Bir Safranbolu evini ve içindeki yaşantıyı görmek isterseniz mutlaka buraya uğramalısınız. Bahçesinde buraya özel bir şeyler içmeden de dönmemelisiniz.

Kaymakamlar Evi

 -Eski Hükümet Binası: Kentin en tepesine konumlandırılmış bu tarihi müze kent sakinlerinin yardımları ile inşa edilmiş. 4 TL giriş ücreti ödeyerek Safranbolu el sanatlarını ve tarihini, Osmanlı eserlerini inceleyebilirsiniz. Aynı bahçe içinde bu kentin saat kulesi ve diğer şehirlerin saat kulesi maketleri yer alıyor, görmek isterseniz aklınızda bulunsun.

Eski Hükümet Binası

-Yemeniciler Arastası: 48 adet küçük ahşap dükkanla çevrili olan bu çarşının içerisinde kafeler ve hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Size eski tarihi anlatan bir film setinde geziyormuş hissi veriyor, uğramadan dönmemelisiniz.

Yemeniciler Çarşısı

-Yörük Köyü: Bu köyün tarihi 11. yy’a kadar dayanıyor. Rivayetlere göre üç Türkmen Beyi tarafından kurulmuş. Yörük köyü halkı uğura inandığı için evlerinin çatılarına uğur getirsin diye avladıkları geyik boynuzlarını asıyorlar. Evlerin tokmağında asılı olan iplerin de bir anlamı, özel mesajı var.

-Kristal Cam Teras: Safranbolu’yu ziyaret edenlerin büyük ilgi gösterdiği Tokatlı Kanyonu’nunu 80 metre yüksekten izleyebileceğiniz bu cam terasa giriş ücreti 4 TL. Cam üzerindeki çiziklerden dolayı pürüzsüz bir görünümü yok fakat manzarası görülmeye değer.

-Tokatlı Kanyonu: Kristal teras üzerinden manzarayı deneyimleyip, fotoğraf molası verdikten sonra 3 dakikalık bir mesafe yürüyerek 1 TL giriş ücreti ödeyip kanyonun içini gezebilir, doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.

Kristal Cam Teras

-İncekaya Su Kemeri: Tokatlı Kanyonu üzerine şehre su taşıma amacıyla inşa edilmiş olan bu su kemeri 116 metre uzunluğunda, öncelerde girişine izin verilmiş olsada şu anda ziyaretçi alınmıyor. Uzun merdivenleri inip kanyondan da fotoğraflar çekebilirsiniz.

İncekaya Su Kemeri

-Bulak Mencilis Mağarası: Türkiye’nin 4. Büyük mağarası olan bu mağara 6042 metre uzunluğunda fakat sadece 400 metresi geziye açık. Rivayetlere göre bu sınırlandırmanın bir sebebi de daha önce burada kaybolmuş insanların olması. Bu büyüleyici mağarayı 5 TL giriş ücreti ödeyerek gezebilirsiniz. Onlarca merdiven tırmanacağınızı da belirtmek isterim fakat emin olun buna değecek.

Bulak Mencilis Mağarası

-Sırçalı Kanyonu – Taş Teras: Safranbolu’da henüz fazla keşfedilmemiş, kalabalıktan uzak bir yerden bahsedeceğim size. Kanyonu panaromik olarak izleyebileceğiniz gözlem kulesinin yanı sıra, taş teras olarak bilinen patika yolları aşarak ulaşacağınız bu terastan hem manzarayı seyredebilir, hem de heyecan verici, sıra dışı fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Kamp yapmaya ilgisi olanlar içinde güzel bir alternatif. Bulmak biraz zor olabilir, telefonunuzun çekmeme ihtimaline karşı haritalara çevrimdışı kaydetmeyi unutmayın 🙂

Taş Teras

Safranbolu’ya Ulaşım

İlçeye en yakın havalimanı Kastamonu’da bulunuyor. Buradan sonra yaklaşık 1 saat daha yolculuk yapmanız gerekiyor. Özel araç ile İstanbul’dan 4-5 saate ulaşabileceğiniz gibi, otobüs ile 65-90 TL arası bir bedel ödeyerek 6-7 saatte ulaşabilirsiniz.

Şehir içi ulaşımdan söz etmek gerekirse, Safranbolu ilçesinde benim deneyimlediğime göre otobüs ulaşımı gelişmiş değil. Merkezi yerler dışındaki turistik yerlere otobüs ile ulaşım sağlayamıyorsunuz. Yörük Köyü için merkezden 2 saat aralıklarla otobüs seferleri düzenlenmiş. Özel araçla gelmeyenler araç kiralayabilir veya taksiler ile iletişime geçerek gezmek istediğiniz yerlere bağlı olarak 150-250 TL civarı bir ücret ödeyerek tur yapabilirsiniz.

Son olarak; sizde bu yazıyı okuyup keşke diyorsanız durmayın, önceliklerinizi belirleyin ve tadı damağınızda kalacak ufak kaçamaklar yapın 🙂

PAYLAŞ
Önceki İçerikMasallar Şehri: Floransa
Sonraki İçerikGeçmiş ve Gelecek Zaman Yoktur
Gaye Dilara Çevik
Merhaba. Üniversite öğrencisiyim. İkinci senemde sosyal sorumluluk projelerine katılarak edindiğim çevre ile bakış açım çok değişti. Hep meraklı ve aktif olmayı seven biriydim. Üniversite dönemimi de iyi değerlendirmem gerektiğini düşünerek yurt dışı projelerini araştırmaya başladım, hayal etmenin gücüne çok inanırım. Hayal ettim, çabaladım, etrafımdaki tüm engellere rağmen bunları aşarak 15 Avrupa şehri gezme fırsatı buldum. Şimdilerde en büyük hayalim seyahatlerime uyarlayabileceğim sosyal sorumluluk projelerine katılmak, geliştirmek...

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here