Sizi alıp götürsem. Nereye mi?
Dağlara inen bulutlara, yol boyu akan şelalelere,yeşile daha da yeşile, yağmur sonrası toprak kokusuna sonra tulum, horon sesine… Haydee o zaman!
Bu sene Rize yaylalarından favorim olan Avusor‘dan bahsetmek istiyorum. Çamlıhemşin’e bağlı meşhur Ayder Yaylasının zirvesi olur kendisi. Yaklaşık 2400 metrelik rakıma sahip. Kemerli Kaçkar Dağının hemen altında bulunur. Araba ile 2 saatlik bir yolculuktan sonra beklediğimden çok daha kalabalık bir yayla köyüne geldik. Uzaktan gördüğüm başı dumanlı kaçkar dağı ile ilk anda gönlümü fethetmişti. 300 hane olup aktif olarak kullanılan 80 tane yayla evinin olduğunu öğrendik. Buzul gölünden gelen su ile kendi enerjisini ürettiğini de.
Arabayla olan yolculuğumuz bittikten sonra çantaları ,fotograf makinelerini yüklenip 1 saatlik sürecek olan yürüyüşümüze başladık. Hedef buzul gölleri idi. Rakımda 3000 metreye yaklaşıyordu. Zamanımız azdı. Çok hızlı çıkıp geri dönmemiz ve günbatımını yakalamak için başka bir yaylaya gitmemiz gerekiyordu. Ancak o dağı tırmanmak o kadar da kolay olmayacaktı. Tam bir dağ keçisi olan rehberimizin peşinde nefes nefese de olsa gitmeyi başarmıştık.
Nihayet zirveye çıkıp büyük göle ulaşmıştık. Bir an önce gidip göle kendizi atmalıydık. Fakat o da ne! Yüzmek şöyle dursun ayaklarımı 10 saniyeden fazla tutmam mümkün değildi. Adından da anlaşılacağı üzere tam bir buz gölüydü. Yüzemesem de iyi ki tırmanmışım bu yolu dediğim, şahane atmosferine hayran kaldığım bir yerdi. Gözün gördüğünü fotograf karesine sığdırabilseydim keşke.
Avusor’a Nasıl Gidilir, Nerede Kalınır?
Peki nasıl gidilir? Nerede kalınır? derseniz..
Ben herzaman yerel turlar veya rehberler ile gezmeyi tercih ederim. Avusor Yaylasına da yerel bir rehber ile çıktık. Bunların dışında minibüs gibi ulaşım sağlayacak araçlar maalesef yok. Şansımıza rehberimizin kendi yaylasıydı. Her gördüğümüz nineyle dedeyle sohbet ederek, inekleri severek geçtik köyün içinden. Yaylada bazı evler pansiyona dönüşmüş durumda. Bir günlük 120 TL civarı kahvaltı ve akşam yemeği ile beraber konaklayabiliyorsunuz. Bunların dışında elbette ki çadır sevenler için biçilmiş kaftan yaylalar.
Şunu belirtmeyi de unutmayayım; karadeniz havası sağı solu hiç belli olmayan bir hava, günlük güneşlikken bir anda sis çökebilir, buz gibi olabilir. Mutlaka yağmurluk mont çantanızda olmalı.
Ayla hanım çok güzel bir yazı olmuş fotoğraflara bayıldım. Yalnız daha çok fotoğraf karesi görmek isterim ?
Yüregine saglık mükemel anlatın karadeniz bir sevda oldugunu bu yazıda bir kere daha anlamıs olduk diyer yaylalar la ilgili yazınızı heycanla bekliyor olacagız
Yazıyı okumaya başladığım andan itibaren içimden ilk uçağa atlayıp gidesim geldi oralara resimler biraz da olsa oradaymis görmüş havasini verdi ama yaza mutlaka göreceğim yerler arasında ilk sıraları aldı.
Ellerine sağlık. Yazı ve fotoğraflar çok güzel. Karadeniz Yaylalarının güzelliğini, sadeliğini, sevgi dolu insanlarını herkesin tanıması ve görmesi için yeni yazılarını heyecanla bekliyorum.
Karadenizli olmama ve gidip görmüş olmama rağmen fotoğraflarınızla, anlatisinizla hadi alın çantaları gidiyoruz demek geldi çocuklara icimden. Ellerinize, emeğinize sağlık.
Okurken bitmesin istedim. Sizinle oraların havasını soludum… Fotoğraflar da anlatım diliniz kadar net ve güzel. Tebrik ederim.