Türkiye’nin Farklı Yürüyüş Rotaları

Türkiye yürüyüş severler için adeta bir cennet. Eşsiz doğal güzellikleri ile her bölgemiz bir başka güzel. Sizler için farklı bölgelerden ve farklı illerden yürüyüş yapabileceğiniz noktaları derledik. Umarız keyif alırsınız.

Yedigöller / Bolu

Bolu Gölcük gibi Yedigöller de sonbaharda ziyaretçilerine son derece cömert davranarak tüm güzelliğini gözler önüne serer. Kapankaya seyir noktasına çıkarak gölleri ve hayranlık uyandıran peyzajı izleyebilir, buradan harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Seyir noktası güzergahında yol kenarındaki işaretleri takip ederek anıt ağacı görebilir, geyik üretim alanını ziyaret edebilirsiniz. Yedigöller milli parkı doğa yürüyüşü ve kampyapmak için imkan sunmakta.

Terkos Gölü / İstanbul

Uzun yıllar öncesinde Karadeniz’e bağlı bir koy olan Terkos Gölü,  ziyaretçi akınına uğruyor. Terkos gölü civarında iki önemli parkur var. Biri Ormanlı köyünden başlıyor. Köyden Karadeniz’e giden yolu takip edin. Sahile varmadan ormana giden sağdaki yolun başında aracınızı bırakın ve ormana giden yola girin. Dikkatli bakarsanız taşlaşmış bir ağaç bile bulmanız olası. Bu parkur için orman müdürlüğünden önceden izin almak gerekiyor. Balaban köyü ise Terkos gölünün kenarına kadar uzanan birçok patika ile kaplı. Özellikle bu mevsimde tüm dağa yavaş yavaş rengarenk çiçeklerle kaplanmak üzere.

Nallıhan / Ankara

Karacasu köyü sınırları içinde kalan Uyuz Suyu Şelalesi, “Ilıca Şelalesi” olarak da biliniyor. Yöre, tektonizma açısından muhteşem bir laboratuvar. Her tarafta faya rastlanıyor. Faydan çıkan sıcak sulardaki elementlerin bazıları, tedavi edici özelliğe sahip olabiliyor. Nallıhan Kaymakamlığı’nın yaptığı bir proje ile şelalenin üstündeki düzlük muhteşem bir kamp alanına çevrilmiş. Muhteşem yürüyüşler için tercih edilecekler arasında Nallıhan..

Dedegöl Dağları / Isparta

Dedegöl Dağları, Beyşehir Gölü ile Eğirdir Gölü arasında yükselen ve en yüksek noktası 2998 metre olan bir dağ silsilesi. Hem yaz hem de kış aylarında doğaseverlerin ilgi gösterdiği bu dağlara son yıllardaki yoğun ilginin sebebi, Kuzukulağı Yaylası’nı süsleyen devasa kireçtaşı blokları. Yükseklikleri 100 ile 800 metre arasında değişen bu kireçtaşı kuleleri, bölgeyi kısa sürede dünyanın önemli spor tırmanış parkurlarından biri haline getirdi. Asıl sonbahar görüntüsü, akşamüzeri sonbahar ışıklarının kızıla boyadığı Dedegöl Dağları ve onun önündeki atlarla katırlar..

Kaynaklar / İzmir

Buca’nın şirin bir köyü olan Kaynaklar, son yılların çok rağbet gösterilen trekking rotalarından biri. Köy, haftasonları kaya tırmanıcılarını ve İzmir’den dingin bir haftasonu yaşamaya gelen yüzlerce doğaseveri ağırlıyor.

Çiçekbaba Dağı / Denizli

Denizli’nin Beyağaç ilçesi sınırları içindeki Çiçekbaba dağında kamp kurarak yürüyüşler yapabilirsiniz. Bu dağ yaşları 1200’e kadar çıkan anıt karaçam ormanlarını da barındırıyor bünyesinde. Bu dağı yürüyerek birkaç günde aşıp Köyceğiz’e inebilirsiniz.

Frig Vadisi / Eskişehir-Afyon-Kütahya

Foto: eskisehirikesfet.com

Eskişehir, Afyon ve Kütahya üçgeninde yer alan Frig Vadisi, sonbaharda görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kapadokya kadar bilinmese de bu vadide de birçok peribacası var. Afyon’un İscehisar ilçesine bağlı Seydiler ve çevresindeki vadilerdeki irili ufaklı peribacaları, bölgenin küçük Kapadokya olarak anılmasına neden olmuş. Burası volkanik aktivitelerin çok yoğun olduğu ve tüf birikimlerin fazla gözlendiği bir bölge.

Karya Patikası / Ören

Foto: kariayolu.com

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Ören beldesi her mevsimde görülecek özel bir yer. Gökova Körfezi’nde, Milas’a 40 km uzaklıkta bulunan bu şirin beldeye ulaşan yol, sonbahar aylarında yer yer pastel renklere bürünüyor. Kocaçay’ın binlerce yılda oluşturduğu deltanın üzerine kurulmuş olan ve arkasına 640 metrelik Kocadağ’ı alan Ören, antik Keramos kentinin üzerinde bulunuyor.  Kocadağ’ın Ören için iki önemi var. Birincisi her mevsimde yamaç paraşütü yapılabilmesi, ikincisi de eteklerinde olağanüstü bir Karya ticaret yolu barındırması. Patika, Kocadağ’ın eteklerindeki ormandan başlıyor. Orman içinde izleri kaybolmuş ama şimdiki patikayı takip ettiğine kuşku yok. Yaklaşık yarım saat orman içinden giden patika boyunca yer yer sonbahar renkleri de gözleniyor. Sonra orman bitiyor ve Karya döneminde yapılmış olan patika kayaların arasında daha belirgin olarak görülmeye başlıyor. Ormandan sonra yaklaşık 1 saat süren patika, büyük dönüşler yaparak Kocadağ’ın yamacına kadar ulaşıyor. Bu dönüşler bile bu patikanın büyük kervanlar için yapıldığının göstergesi.

Aladağlar / Niğde-Kayseri-Adana

Foto: artiyasam.com.tr

Niğde-Kayseri-Adana üçgeni arasında yeralan Aladağlar, yüksek ve zorlu zirveleriyle tanınıyor. Ancak bu zorlu zirveler bile geçit verebiliyorlar. Bu zirvelerin arasındaki aşıtlardan geçerek kamplı geçişler yapabilir veya vadi sistemleri içinde kamp kurarak günübirlik yürüyüşler gerçekleştirebilirsiniz.

Yenice Ormanları / Karabük

Sonbaharda kamp ve doğa yürüyüşü temalı sakin bir tatil yapmak isteyenler için Karabük Yenice Ormanları tüm güzelliği ile sizi bekliyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı 1999 yılında Yenice Ormanlarını “acil olarak korunmaya alınması gereken 100 Avrupa ormanı” arasında belirlemiştir. Son derece büyük biyolojik çeşitliliğe sahip Yenice Ormanları sonbahar sevenler için harika bir seçenek.

İğneada / Kırklareli

Bulgaristan sınırındaki İğneada, Karadeniz kıyısında yer alıyor. İstanbul’dan 3 buçuk saatlik bir yolculukla ulaşılıyor. İğneada longozunda birçok aktivite yapmak mümkün. Eğer çok yağmur yağmıyorsa, longoz içinde yürüyüşler yaparak sonbahar renklerinin keyfini çıkarabilirsiniz.

Polonezköy / İstanbul

İstanbul il sınırlarındaki Polonezköy de güz aylarında farklı bir çekicilik kazanıyor. Polonezköy’ü çevreleyen 4.8 kilometrelik yürüyüş parkurunu yürümeden dönmeyin. Bahar aylarında çiçekten geçilmeyen parkur, sonbaharda tamamen sararmış yapraklarla kaplanıyor. Rotayı bulmak çok da zor değil. Köy içinde zaten rotanın işaretleri var. Onları takip edince önce orman içinde pansiyonların yanından geçiliyor. Rota, bir orman yolunu takip ediyor. Sonbahar yaprakları ile kaplı yolun önce eğimi azalıyor, sonra da dereye iniyor. Dereler ahşap köprülerle geçiliyor. Orman ve yol arasındaki sınır çitlerle kapatılmış. Yol boyunca dikkat edilirse çeşitli yaban hayvanları da görülebilir. Dereden sonra sonbahar renkleri ile bezenmiş rota yavaş yavaş yükselmeye başlıyor.

Uçmakdere / Tekirdağ

Tekirdağ’dan sonra sahil yoluna girerek gidilir. En kolayı yolu sormak. Yol biraz bozuk, ancak jeolojik oluşumlar çok ilginç. Bir zamanların en önemli şarap üretim merkezi olan köy, şimdilerde dinginliği yaşıyor. Şarap üretim az da olsa hálá devam ediyor. Otantikliğini büyük ölçüde korumuş olan köyden tepelere doğru giden patikalarda keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz.

Göreme Milli Parkı / Nevşehir

Sanki bu Dünya’dan değilmiş gibi görünen peribacaları, akıl almaz yeraltı şehirleri ile Göreme Milli Parkı her sene milyonlarca kişiyi ağırlıyor. Bizans kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihini de gözler önüne seren bu sıradışı yeri sakin sonbahar aylarında ziyaret etmek aynı zamanda muhteşem kareler yakalamanıza da olanak sunar. Milli park içinde işaretli rotalarda doğa yürüyüşü yaparak büyülenmek elinizde. Göremeye kadar gitmişken Ürgüp, Uçhisar, Çavuşini ve Yeni Zelve yerleşimlerini de görmenizi tavsiye ederim.

Erfelek Şelaleleri / Sinop

Sinop’un Erfelek İlçesi’nin 15 kilometre güneyindeki Şamı köyü sınırları içindeki Şamı şelaleleri 30 civarındaki irili ufaklı şelaleden oluşuyor. Dört yıl önce keşfedilen bu bölge önemli bir trekking parkuru. İlkbahar ve sonbaharda doğanın tüm renklerini görebilirsiniz.

Narman Kanyonu / Erzurum

Dünyada sadece birkaç bölgede bulunan bu ender oluşumlar, Türkiye’nin en önemli doğa harikalarından biri. Kanyon, Erzurum’un Narman ilçesi sınırlarında yer alıyor. Peribacaları ise Narman-Pasinler yolunun 11 kilometresinde başlıyor. Ekim sonundan itibaren bu güzergâhtaki ağaçlar sonbahar renklerini kuşanıyor. Özellikle sonbahar aylarında yapılan doğa yürüyüşleri, peribacalarının renklerindeki doygunluk sayesinde unutulmaz oluyor.

Sülüklü Göl / Bolu

Bolu’da yer alan Sülüklü Göl’e ulaşım, Sakarya’nın Akyazı ilçesinden sağlanıyor. Akyazı’dan birkaç kilometre sonra Sülüklü Göl tabelası gözükecek. Alabalık çiftliğinden 15-20 dakika sonra araçla göle varmak mümkün. Göl kenarındaki tesislerin arkasındaki ormana giden yolu takip edenler kısa süre sonra Sülüklü Gölü çevreleyen ormanın büyüleyici derinliğinde kaybolacaklar. Yol, orman girişinde ikiye ayrılıyor ama her iki rota da muhteşem manzaralar içeriyor. Eğer sonbahar sıcak geçmişse, göl etrafındaki patikaları takip ederek yamaçlara yürüyenler, pastel renklerin tüm tonlarının doğayı nasıl bezediğine tanık olacak. Biraz daha gayret göstererek patikayı takip edip göle tepeden bakanlar ise belleklerine unutulması olanaksız bir sonbahar manzarası kazıyacaklar.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here