İlk ve Son Nefes Kadardır Yaşamak.

Çocukken bizden uzak olan, bize hiç elini değdirmeyecek sandığımız ölüm aslında dibimizde.Hayat kısa, mutlu olduğumuz, istediğimiz şeyleri yapmaya çalışmak en güzeli ve mutluluk malzemenin büyüklüğüne göre değişmiyor. Güzel olan şeyler bazen bir kapı aralığı kadar yakın olabiliyor. Hayat geç kalanları affetmiyor. Uyanan herkes için bir ihtimal daha var. Hadi baştan başla. Yaşadığımız müddetçe hep umut vardır. Her nefes potansiyel olarak bize verilmiş ikinci bir şans.

Çabuk kazanamayacağını ve çabuk kaybedeceğini hiçbir zaman unutma. Yenilmenin yeniden başlamak olduğunu öğrenince, mutluluğun bakış açısında olduğunu anladıkça, boş gururdan vazgeçince,kendini eleştirip, kendinle barışık olunca, olgunluğun sonu olmadığını anlayınca insan olgunlaşır.Ama iyi bir şey yaparken bile kötü hissediyor artık insan. Zaman, şartlar değiştiriyor bizleri, çünkü insanları duydukları, yaşadıkları şekillendiriyor,artık eskisi kadar iyi olmak istemiyoruz. En çokta kalp kırılıyor kemiği olmadığı halde.Kırılan kalp de pek yerine gelmiyor.İnsanları değiştirmek zordur ama zor diye pes etmekte saçma olur. Değişmeseler bile hatasını fark eder ve yine de denemiş olurlar onlar da, biz de. Bazen de suyu akışına bırakmak gerekir çokta zorlamamak.

Yaşamlarımız gerekli riskleri değerlendirdiğimizde gelişir. Önce mücadele etmeli insan, zaten hepimiz bir şeylerin mücadelesini veriyoruz, bir şeylerle boğuşuyoruz, bir şeylere üzülüyor ve yine de çabalıyoruz. Yaşamımızda biriyle paylaşmadan önce mutluluk, mutsuzluk bilinci stabilitesini kurmamız lazım ki bırakmak kolay olsun. Kötü bir birlikteliktense yalnız kalmak daha iyidir bırakın gitsin/bitsin. Yanlış yerlerde seyrederken yolunuzu doğru yöne çevirmek hiçte zor değil, eğer ki sürekli aynı şeyleri rutine bağlarsanız alacağınız sonuçlar da sürekli aynı olur. Salın gitsin, bırakın olacağı yere varsın, mutlu olmak için amaçlara bağlanın, insanlara yada nesnelere değil.

Kalp incindikçe, ruh inceldikçe güçlenir. Düşünün dünde kalan insanları, varlık olan şey yoklukla buluşur. Tarih tekerrür ederken zamanın içinde ya ölmek kadardır bu yol, ya sonsuz yaşamak kadar. İlk ve son nefes kadardır yaşamak, uyanmak sadece kendimize olsun..

PAYLAŞ
Önceki İçerikSiem Reap’te Hayatla İlgili Farkına Vardığım 4 Şey
Sonraki İçerikAvrupa’nın Şifa Merkezi: Karlovy Vary
Ali Samet Karakuş
Merhabalar, ben Ali Samet. 22 yaşında bir gezginim. Aslında yeni gezginlerden diyebilirim. 16-17 yaşımdan bu yana kamp yapıyorum. Babamın vefatından sonra ağırlık kazandı bu durum tabi, çünkü beni bu denli rahatlatan, enerji ve huzur veren başka bir olay yok yeryüzünde. Genelde kamplara tek giderim, çünkü öyle kafamı dağıtabiliyorum sadece, festivalleri ve kalabalığı pek sevmem. :) Adanada yaşıyorum, Selçuk Üniversitesi-Uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim hayatımı sürdürüyorum. Şimdilerde bir kitap yazıyorum.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here