Ankara’nın Saklı İncisi: Beypazarı

Beypazarı

Ankara deyince çoğumuzun aklına sadece ciddiyet yüklü binalar ve herkesin bir koşturmaca içerisinde olduğu Kızılay Meydanı geliyor olabilir. Ben de uzun uzun gezme fırsatı bulamamış, yalnızca bir iki kere Ankara merkeze gitmiş gelmiş biri olarak bu düşünceye sahip İstanbullulardan biriydim. Ta ki son gidişimde Ankara merkeze aşağı yukarı 100 km uzaklıkta olan Beypazarı’nı görmeye bir gün ayırana kadar. Gördükten sonra bugüne kadar bir gününüzü ayırıp bu güzel ilçeyi daha önce gezmediğinize gerçekten pişman oluyorsunuz.

Yeme içmeye geçmeden önce meşhur Beypazarı evlerinden bahsetmek gerek. Burayı bu kadar özel kılan tüm evlerin eski yapısının hiç bozulmamış olması ve hepsinin kahverengi beyaz renklerde olması.

Bir de harika çarşısı var Beypazarı’nın. Aldığımız bilgiye göre özellikle kadınları çok çalışkanmış ve sürekli bir şeyler üretirmiş. Çarşıyı gördükten sonra da bunun doğru olduğunu hemen anlıyorsunuz çünkü ya bir tezgâhın ya bir dükkânın başında Beypazarı kadınları sizleri harika ürünleri ile karşılıyor. Kimi baharatlar, tarhanalar, reçeller, gıda ürünleri satarken kimi de kendi eli ile yaptığı örgü ürünlerini veya incik boncukları satıyor.

Beypazarı Çarşısı

Beypazarı’nda Ne Yenir?

  • Beypazarı Güveci

Vedat Milör’ün de gelip denediği Meşhur Tarihi Güveç Fırını’nda Beypazarı güveci yemeden buradan ayrılmamak gerek. Bu yemek minik güveç çanaklarında pilav üzerine kuşbaşı et şeklinde servis ediliyor, yanında da yayık ayranı ona eşlik ediyor. Bence bu yemeği daha lezzetli kılan ise kapalı bir alana sıkışmayıp, dar bir sokağın tam ortasında taburelere oturup büyük yuvarlak sinilerde güvecinizin tadına bakıyor olmanız.

Beypazarı Güveci
  • Yaprak Sarma

Beypazarı kadınlarının yaprak sarmaları çok ünlü. Zaten siz bir tabak sipariş etmeseniz bile çarşıda gezerken mutlaka size kapıdan bir sarma ikram eden çıkıyor ve bu şekilde tadına bakma fırsatınız oluyor.

  • Cimcik Mantısı

Bu mantıya yalancı mantı da deniyor çünkü bildiğimiz mantı gibi içerisinde et yok. Dikdörtgen kesilmiş hamuru tabiri caizse cimcikleyerek fiyonk haline getirmek suretiyle yapılıyor. Makarnadan farkı nedir diye soracak olursanız da kıyması üzerindeki sosa eklendiği için bu bir mantı türü olarak geçiyor. Cimciklerin üzerine sarımsaklı yoğurdu, onun üzerine de kıymalı domates sosunu dökerek afiyetle yeniyor.

  • Havuç

Ülkenin havucunun %60’ının Beypazarı’ndan karşılandığını biliyor muydunuz? Hal böyle olunca çarşı da havuçlar ile ve havuç suyu ile dolmuş taşmış durumda. O kadar ki, ilçenin tam göbeğinde kocaman bir havuç heykeli bile mevcut. Mutlaka gezerken denemeniz için havuç suyu ikramı yapılıyor ve eğer daha fazlasını isterseniz de şişelerle satın alabiliyorsunuz. Şu küçük notu da eklemeden olmaz: Eğer yazın geziyorsanız, sıcak havalarda havuç suyunu uzun yolda yanınızda taşımanız mümkün olmuyor, hemen tüketilmesi gereken bir besin olduğunu üstüne basa basa söylüyorlar.

Beypazarı Havuç Heykel
Beypazarı Havuç Suyu
  • Beypazarı Kurusu

Beypazarı kurusunu duymayan yoktur diye tahmin ediyorum. Tereyağlı, çıtır çıtır bu lezzeti tam yerinden alıp evinizde çayınızın yanında birer ikişer tüketmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

  • Maden Suyu

Beypazarı’nın adını nereden duymuştum, nerede görmüştüm diye düşünüp duruyorsanız ben hemen söyleyeyim: Maden suyunuzun etiketinden. Bu küçücük ilçenin ne kadar da çok meşhur yiyecek içeceği varmış değil mi? İşte Beypazarı imzalı maden suları da onlardan birisi.

  • Baklava

Beypazarı kadınları baklavalarını öve öve bitiremiyorlar ama gerçekten övdükleri kadar da var. İnanılmaz lezzetli ev baklavalarının da tadına varmadan dönmeyin derim.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here